Giriş
Bizzat desteklediğim Yunanistan’ın köklü kulüplerinden Aris’in Avrupa arenasından, Süper Lig’den nasıl bu hallere geldiğine dair bir bilgi yazısı ile karşınızdayım. Yunan futbolu ile uzaktan ilgilenenlerin şuanda ‘ne olmuş ki Aris’e ya?’ dediklerini duyar gibiyim. Neler olmadı ki Aris’e? 4 sezon önce UEFA Avrupa Ligi’nde Forlan’lı, Reyes’li, Simao’lu, Agüero’lu Atletico Madrid’i hem içerde hem dışarda mağlup edip gruptan çıkan Selanik ekibi Aris, şuanda Yunanistan 3. Liginde mücadele ediyor.
Sezon sezon büyük düşüşün nasıl gerçekleştiğini
anlatacağım. 2010-11 sezonundan başlayalım.
Aris; bir önceki sezon kupada Panathinaikos ile final oynama başarısı göstermiş, finali 1-0 kaybetse de Panathinaikos ligi şampiyon tamamladığı için Avrupa biletini almıştır.
UEFA Avrupa Ligi 3. Eleme turunda Jagiellonia’yı 2-1 ve 2-2’lik skorlarla eleyerek Play-off turuna kalan Aris, gruplara kalmak için Austria Wien ile kozlarını paylaşacaktı. İlk maç Selanik’te oynandı. 90. dakikada Ruiz’in golü maçı 1-0 Aris lehine sonuçlandırdı ve Avusturya’ya takımını avantajlı götürdü. Wien deplasmanından da 1-1’lik sonuçla ayrılan Aris, UEFA Avrupa Ligi’nde gruplara kaldı.
Grupta Rosenborg, Atletico Madrid ve Bayer Leverkusen ile eşleşen sarı-siyahlıların işi hiç kolay değildi. Aris, grubun favorisi Atletico Madrid’i deplasmanda 2-3, evinde de 1-0 yenerek İspanyol rakibini saf dışı bıraktı ve gruptan 2. sırada çıktı. Son 32 turunda rakip; Edin Dzeko’lu, Mario Balotelli’li, Yaya Toure’li Manchester City idi. İlk maçta muazzam bir seyirci desteği ile rakibini salladı ancak yıkamadı Aris ve İngiltere’ye 0-0’lık sonuçla gidildi. Etihad Stadyumu’na büyük umutlarla gelen Aris, arkasına 8.000 kişilik deplasman desteğini almış, İngiliz devini eleme hayalleri kurmuştu ancak umulan değil, beklenen oldu. Ev sahibi ekip Dzeko (2) ve Yaya Toure’nin golleriyle sahadan 3-0’lık galibiyetle ayrıldı ve Yunan ekibi için Avrupa defteri kapandı. Ligde de gelecek sezon Avrupa kupalarına katılmak için yarışan Aris, sezonu 6. bitirdi ve Avrupa biletini alamadı.
2011-12 Sezonu
Yunanistan’da patlak veren ekonomik kriz, 2011-12 sezonunun başlarında spor kulüplerini de vurmaya başladı. Yönetimin bu konudaki umursamazlığı, devletin Aris üzerinde herhangi bir destek vermemesi, fitili ateşleyecek baş sebepler olacaktı.
Sezona çok kötü bir başlangıç yapan Aris, oynadığı 9 maçta aldığı 7 puanla ligin dibine demir attı. Sezonun ortalarına doğru toparlanmaya başladı ve 11 maç üst üste kaybetmeyerek üst sıralara tırmandı. Sezonu yine 6. sırada bitiren Selanik ekibi, Avrupa umutlarını gelecek sezona saklıyordu ancak büyük felaketin gittikçe yaklaştığının farkında değildi kimse.
2012-13 Sezonu
Yaz döneminde yaklaşan ekonomik felaket patlak vermeye başladı. Umursamaz başkan istifa etti. Başkan değiştiren Aris, takımın kilit oyuncuları Nery Castillo, Michalis Sifakis, Ricardo Faty, ve Neto ile yolları ayırma kararı aldı. Takım için çok radikal bir karar alınsa da ekonomik açıdan yük biraz olsun hafifledi. Sezonun büyük bir bölümünde küme düşmeme mücadelesi veren Aris’e artık ‘küme düştü’ gözüyle bakılıyordu ancak Selanik ekibi son 6 haftada sadece 1 mağlubiyet aldı ve mucizevi bir şekilde ligde kaldı.
2013-14 Sezonu
Ekonomik kriz sezon başında artık patladı. Yöneticiler, taraftarlar, oyuncular… Aris’e gönül vermiş birçok kişi bu sezonunun nasıl geçeceğini merakla bekliyordu. Birkaç sezon Avrupa arenasında destekledikleri takımlarının küme düşmesini göreceklerdi belki de. Öyle de oldu. Geçen sezondan kadroda kimseyi tutamayan ve yoluna altyapıdan çıkardığı oyuncularla devam eden Aris, 100. yılında küme düştü.
Temmuz ayında Yunanistan Futbol Federasyonu Aris’e bir teklif sundu. Kulüp; ya borçları ile 2. ligden yoluna devam edecekti, ya da tüm borçları silinmiş bir şekilde 3. ligden sezona başlayacaktı. AEK’in de kullandığı ikinci seçeneği tercih etti Aris, ancak geri dönüşleri AEK kadar hızlı olmayacaktı. 3 sezon önce Atletico Madrid, Leverkusen, Manchester City gibi devlere karşı takımına destek veren Aris taraftarı, takımlarını ilk kez 3. ligde izleyeceklerdi. Birçok taraftar bu karardan dolayı hayal kırıklığına uğrasa da kulüp ekonomik yönden tertemiz bir sayfa açtı.
2014-15 Sezonu
3. ligden yepyeni ve temiz bir sayfa açan Aris’te hedef, önlerindeki 2 sezonda Süper Lig’e geri dönmekti. Transfer edeceği oyuncuları 2 yıllık Süper Lig planı ile ikna eden Aris, uzun yıllar Süper Lig takımlarında forma giymiş Mauro Poy, yine Süper Lig ekibi Platanias’tan Vasco Fernandes, Levadiakos’tan Nikos Georgiadis gibi tecrübeli oyuncuları kadrosuna kattı.
Yaptığı transferlerin ardından Aris’ten rahat bir şekilde 2. lige çıkılması bekleniyordu ancak öyle olmadı. İlk 5 haftada aldığı 2 galibiyet, 2 mağlubiyet ve 1 beraberlik ile taraftarlarını hayal kırıklığına, medyayı ise şaşkınlığa uğrattı. Bu kötü başlangıcın ardından muazzam bir form yakalayan sarı-siyahlılar, 14 maç üst üste kaybetmedi ancak Aris için büyük bir sıkıntı vardı; 14 maçlık yenilmezlik serisi sırasında ligdeki en büyük rakibi Panserraikos da maç kaybetmedi ve ligden sadece 1 takım yükselecekti. Lige federasyon kararıyla -4 puanla başlayan Aris, tüm maçlarını kazanıp rakibi Panserraikos’un puan kaybetmesini beklemek zorundaydı. Halbuki o 4 puanın onları şampiyonluktan edeceğinden haberleri yoktu…
14 maçlık yenilmezlik serisinin ardından deplasmanda Doxa Dramas karşısında 1-0’lık mağlubiyet alan Aris’in lider Panserraikos ile arasındaki puan farkı 4’e çıktı. Doxa maçının ardından oynadığı 9 maçı da kazanan Aris, bu 9 maçın içinde evinde Panserraikos’u da 1-0 mağlup etti ve puan farkını 1’e indirdi. Şampiyonluk için kalan 5 maçı kazanıp, rakibinin puan kaybetmesini bekleyecekti Selanik ekibi ancak beklenen olmadı, Panserraikos tüm maçlarını kazandı ve 2. lige yükselen ekip oldu.
Yapılan tüm planlar takımın 2. lige yükseleceği yönündeydi. Bakalım Aris yönetimi gelecek sezon futbol şubesine yine yatırım yapıp takımı 2. lige mi çıkarmaya çalışacak, yoksa Aris efsanesi alt liglerde tarihe mi karışacak?
Yazar: Ata Yüzbaşıoğlu
Twitter: @atayuzbasioglu